ÖZET
Bu bölümde Yard. Doç. Dr. Aytuğ Şaşmaz tarafından Türkiye'de dindarlık ve sekülerizmin rejim tercihleriyle ilişkisi inceleniyor. Barometre 145'te sorulan neredeyse tüm sorular analize dahil ediliyor. Birkaç yargıyla da daha detaylı şekilde inceleniyor:
- Gündelik hayatımda önemli bir karar alırken bir din büyüğüne ya da dini kaynaklara danışırım.
- Bilim ve mantık, hayattaki önemli kararlarıma rehberlik eder.
- Devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve hukuki düzeni, dini kurallardan tamamen bağımsız olmalıdır.
- Toplumsal hayatla ilgili kararlar verilirken dini hükümler temel alınabilir.
- Dini görevliler okullarda derslere eğitici olarak girebilir.
Barometre 145 verilerinin ışığında, Türkiye'de dindarlık-sekülerlik değerlerinin benimsenmesinin değişimi, bu değerler setiyle ilgili toplumda nasıl altkültürler olduğu ve bu setlerin rejim tercihleriyle ilişkisi sorgulanan değerlendirmenin bulguları dikkat çekici. Mart 2019'dan bu yana kişisel dindarlıkta ufak bir azalma, kamusal alanda sekülerizm değerlerinin savunulması konusunda ise bir kutuplaşma görülüyor. Kamusal alana ilişkin seküler kuralları ve değerleri keskin bir biçimde savunanlar da bu kurallara aynı keskinlikte karşı çıkanlar da artıyor. Özellikle laikliğe ilişkin görüşlerdeki dağılımlar, kutuplaşmanın daha görünür bir hal aldığını gösteriyor.
