ÖZET
Bölümde, katılımcıların boy-kilo indeksi TÜİK verileriyle karşılaştırmalı olarak incelenerek, genel sağlık durumu ve sağlık algısı, kronik hastalıklar ve düzenli ilaç kullanımı ve beslenme alışkanlıkları ele alınıyor:
- Boyunuz kaç santimetre?
- Kaç kilosunuz?
- Beden kitle indeksi (Sağlık Bakanlığı kırılımları)
- Bireylerin vücut kitle indeksi dağılmları (2008-2024)
- Ailenizde / yakın akrabalarınızda aşırı kilolu insanlar var mı?
- Sağlığınızı 1'den 5'e kadar nasıl değerlendirirsiniz?
- Genel olarak sağlık durumumdan memnunum.
- Son zamanlarda kilo almak veya vermek için herhangi bir çabanız oldu mu?
- Son zamanlarda kilo almak veya vermek için ne yapıyorsunuz?
- Herhangi bir hastalığınız var mı?
- Düzenli olarak ilaç veya vitamin alıyor musunuz? Hangilerini alıyorsunuz?
- Ne yiyeceğinize karar verirken en çok hangisine önem veriyorsunuz?
- Günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
Beden kitle indeksine sahip grupların oranlarının yıllara göre fazla değişmediğini, hem Türkiye İstatistik Kurumu hem Barometre verileri gösteriyor. Bu yıl itibariyle Barometre ölçümüne göre toplumun yüzde 18,1’i obez, yüzde 35,2’si obez öncesi, yüzde 43,6’sı normal kilolu, yüzde 3,1’i de düşük kilolu. Kadınların kilo ortalaması 68 kg, erkeklerin kilo ortalaması ise 79 kg. İdeal kilomdayım diyenlerin ortalama kilosu kadınlarda 62, erkeklerde 76. Yıllara göre boy ve kilo ortalamasında bir değişim gözlenmiyor. Kişilerin beden kitle indeksi ile beyan ettikleri boy ve kilo arasında da ilişki var. Her 10 kişiden 4'ü ailesinde aşırı kilolu insanların olduğunu beyan ediyor. Beden kitle indeksi arttıkça bu beyanda bulunanların oranı artıyor. Toplumun yarıdan fazlası sağlık durumunu "iyi" ve "çok iyi" olarak değerlendiriyor. Yaş, gelir seviyesi ve beden kitle indeksi ile sağlık durumuna verilen puan arasında da bir ilişki olduğu gözleniyor. Toplumdaki en yaygın kronik hastalık tansiyon. Herhangi bir hastalığı olmadığını söyleyen erkeklerin oranı kadınlardan fazla. Aynı zamanda kadınlar erkeklere göre daha yüksek oranda reçeteli ilaç ve vitamin kullanıyor. Bu pratiğin yaş ile oldukça güçlü bir ilişkisi var. Ne yiyeceğine karar verirken kadınlar daha çok sağlıklı olmasına, erkekler ise daha çok lezzetli olmasına önem veriyor. Maliyet hesabı da etkili bir kriter. Toplumun yarısı günde 3 öğün yemek yerken yaş arttıkça bu pratik yerini günde 2 öğüne bırakıyor.
